Resmiyette, kiraya veren ile kiracı arasında farklı sebeplerden ötürü birden fazla kira sözleşmesi imzalanabilmektedir. Bu noktada kiracılar ve kiraya veren taraflar, birden fazla kira sözleşmesi olması halinde hangisi geçerli kabul edilir diye merak etmektedir.
Birden fazla sözleşmenin bulunduğu durumlarda çoğunlukla taraflar arasında yüksek bedelli kira kontratı fiilen uygulanırken, düşük bedelli olan kira sözleşmesinde ise daha az vergi ödemek üzere vergi dairesine ibraz edilir. Vergi dairesine teslim edilmek üzere hazırlanan kira sözleşmesi muvazaalı, yüksek bedelli kira sözleşmesi ise geçerli kabul edilir. Kiracının, daha yüksek bedelli olan sözleşmeyi imzalamasının fiili ve hukuki hiçbir gerekçesi bulunmadığı Yargıtay tarafından karar verilmiştir. Bu nedenle yüksek bedelle imzalanan kira sözleşmesi muvazaalı değil geçerli olarak kabul edilir.
Özellikle belirtmek gerekirse iki ya da daha fazla kira sözleşmesinin bulunduğu durumlarda; kiracı-borçlu imza inkarında bulunmaz ise, icra mahkemesinde sözleşmelerin muvazaalı olduğu iddia edilemez. Çünkü imza itirazı gerçekleştirmeyen borçlu taraf, takibin esasındaki kira sözleşmesini ve kira bedelini kabul etmiş sayılmaktadır.
Birden Fazla Kira Sözleşmesi Yargıtay Kararı
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası:2015/3138
Karar Numarası:2016/729
Karar Tarihi: 9.2.2016
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, davacı kiracı tarafından davalı kiraya veren aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; ; Davalı ile 12.09.2011 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli ve yıllık 11.000 TL bedelli kira sözleşmesi imzaladıktan sonra taşınmazın bulunduğu yerdeki kira bedellerinin daha düşük olduğunu öğrendiği için, 01.01.2012 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli ve yıllık 5.000 TL bedelli yeni bir sözleşme yapıldığını, davacının başlattığı takibe dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin iptal edilerek 01.01.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin geçerli olduğundan ve bu sözleşmeye göre kira bedelinin ödendiğinden davacıya kira borcu bulunmadığını belirterek, davalı kiraya veren tarafından, 2012 yılı kira alacağı ve faiz toplamı 11.932,40 TL kira alacağının tahsili için… 5. İcra Müdürlüğünün 2012/11607 sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kiralayan; davacı tarafından sunulan sözleşmeyi imzaladıklarını hatırlamadıklarını, stopaj vergisinin düşük gösterilmesi için davacı tarafından düzenlenmiş olabileceğini ancak asıl kira sözleşmesinin, takibe dayanak olan yıllık 11.000 TL bedelli sözleşme olduğunu savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık aynı taşınmaz için düzenlenen 12.09.2011 başlangıç tarihli, yıllık 11.000 TL ve 01.01.2012 başlangıç tarihli yıllık 5.000 TL bedelli sözleşmelerden hangisine itibar edileceği noktasında tolanmaktadır. 01.01.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli ikinci sözleşmede ilk sözleşmenin feshedildiği ya da sona erdirildiği yönünde bir şerh bulunmadığı gibi, ilk sözleşmenin yapılmasından sonra yıllık kira parasının fahiş oranda 11.000 TL den 5.000 TL ye indirilmesi de hayatın olağan akışına aykırıdır. Tüm bu var olan durum karşısında davalının dayandığı kira sözleşmesinin kira bedelini belirlemenin dışında başka bir nedenle düzenlendiği ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın tarafların gerçek iradesine uygun olarak düzenlenen 12.09.2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli ve yıllık 11.000 TL bedelli kira sözleşmesi uyarınca çözümlenmesi gerekirken muvazaalı kira sözleşmesi esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Eğer birden fazla kira sözleşmeniz bulunuyorsa ilgili kanun ve kararlardan detaylı olarak haberdar olmanız gerekir. Bu tür adımları doğru şekilde takip edip gerçekleştirmek için profesyonel bir hukuk danışmanlığı hizmeti almanızı önermekteyiz. Böylece mahkeme süreci boyunca gerçekleştirilmesi gereken tüm işlemleri emin adımlarla izleyebilirsiniz.